

BUGÜN!
Rant uğruna dönen rüşvet çarklarıyla insanların hayatını hiçe sayanlardan hesap sorması gerekenleri tanıma zamanıdır.
Bugün, insan hayatını değersizleştiren, adalet kavramını örseleyen ve güven duygusunu zedeleyenleri fark etme zamanıdır.
Bugün, sorumluluğu paylaşması gerekenlerin yerine günah keçileri bulup asıl sorumluları gizlemeye çalışanları görme zamanıdır.
Yaşanan felaketler, kaybedilen hayatlar ve toplumsal yaralar, her birimizi sorumluluk almaya ve hesap sormaya davet ediyor.
Bugün, ülke olarak yaşadığımız ortak acıdan, acılardan ders çıkarma zamanıdır.
Bunları sorgulamak toplumsal sorumluluğumuzun gereğidir. Bu felaketlerin nedenlerini sorgulamanın siyasetle hiçbir ilgisi yoktur.
Ancak, siyaseti kirletenlerden ve halkın çıkarlarını hiçe sayarak kişisel çıkarlarını önceleyenlerden hesap sormak zorundayız.
Toplumun adalet ve güven talebine kulak tıkayanlar, yalnızca geçmişte aldıkları kararlar için değil, geleceğe dair oluşturdukları karanlık tablo için de sorumludur.
Başımız Sağ Olsun!
"Hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı dilemek, her zaman samimi ve içten bir ifadedir. Ancak ihmaller sonucu yaşanan felaketlerden sonra 'başımız sağ olsun' demek yeterli değildir.
Ateş, düştüğü yeri yakmıştır."
Elbette başımızın sağ olması önemlidir, ama bundan daha önemlisi, bu acılara neden olan kusurların ve ihmallerin hesabının sorulmasıdır.
En üst makamdan en alt sorumluya kadar, suçu ve ihmali olan herkesin en ağır şekilde cezalandırılması için mücadele etmek, toplumsal vicdanın ve adaletin gereğidir.
Sorumluları yandaş düşüncelerle savunmaya kimsenin hakkı yoktur.
Özellikle son 25 yılda eğitimden sağlığa, ekonomiden imara kadar görev alan bakanlar ve bürokratlar, sadece görev süreleri boyunca değil, görevleri sona erdikten sonra da yaptıklarından sorumlu olacaklarını bilmelidir. Görevdeyken alınan kararların sonuçları halkın hayatını etkiliyorsa, bu kararlar şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir.
Her bir yetkili, attığı adımların ve aldığı kararların toplumsal etkilerini bilerek hareket etmelidir. Çünkü kamusal görevlerin temel amacı halkın refahını, güvenliğini ve geleceğini korumaktır. Bunun aksine davrananlar, bireysel veya grup çıkarlarını toplumsal çıkarların önüne koyanlar hesap vermelidir.
Bugün, birlikte sorgulama ve çözüm üretme zamanıdır.
Adaletin yerini bulduğu, halkın refahını esas alan bir yönetim anlayışı inşa edilmelidir.
Bunun için:
Yolsuzluğa karışan, görevi kötüye kullanan ve toplumu tehlikeye atan tüm kişi ve kurumlar bağımsız yargı tarafından soruşturulmalı ve cezalandırılmalıdır.
Tam da bugün rant uğruna dönen rüşvet çarklarıyla insanların hayatını hiçe sayanlardan hesap sorması gerekenleri tanımak için siyaset yapma günüdür.
Siyasi ya da ekonomik güçlere bağımlı olmayan bir denetim mekanizması oluşturulmalıdır.
Tam da bugün insan hayatını değersizleştiren, adalet kavramını örseleyen ve güven duygusunu zedeleyenlerin fark edilmesi için siyaset yapma günüdür.
Görevde bulunan herkesin hesap verebilirliğini sağlayacak yasal düzenlemeler güçlendirilmelidir.
Tam da bugün sorumluluğu paylaşması gerekenlerin yerine günah keçileri bulup asıl sorumluları gizlemeye çalışanları göstermek için siyaset yapma günüdür.
Bu doğrultuda, bireylerden en üst düzeydeki yöneticilere kadar herkes üzerine düşeni yapmalı; geçmişten ders alarak geleceği inşa etmelidir.
Bugün, halk için ve halkla birlikte doğru, şeffaf ve adil bir siyaset üretme zamanıdır.
Tam da bugün siyaset yapma günüdür!
22.01.2025
Sevim DALGIÇ GÜL
Ofis
Küçükbakkalköy Mah. Ozan Veysel Sok. No: 3/C Ataşehir / İstanbul