Okullarda Temizlik Sorunu Bilinçli mi?
Son günlerde bazı şehirlerde okullarda yaşanan temizlik ve hijyen sorunları, toplumda ciddi endişelere yol açıyor. Velilerin, çocuklarının eğitim gördüğü okullarda temizlik yapmak zorunda kalmaları, eğitim sistemimizin derin eksikliklerini gözler önüne sererken, akıllarda önemli bir soru beliriyor:
Bu hijyen sorunları bilinçli mi yaratılıyor, yoksa sadece ihmalkârlığın bir sonucu mu?
Okullardaki temizlik eksikliğinin temelinde, yetersiz temizlik personeli veya bütçe sıkıntıları gibi yüzeyde görülen nedenler yatıyor olabilir. Ancak son yıllarda eğitim alanında yaşananlar, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve ÇEDES gibi konuları düşündüğümüzde, bu sorunun derininde daha büyük bir zihniyet problemi olduğunu göz ardı edemeyiz. Eğitimin yalnızca akademik başarıya odaklanıp, öğrencilerin fiziksel ve zihinsel sağlığını geri plana atan bir yaklaşımla yönetildiği durumlarda, bu tür hijyen sorunlarının yaşanması kaçınılmaz hale gelir.
Hijyen gibi hayati bir konuda yaşanan ihmaller, çocuklarımızın sağlığını ve güvenliğini doğrudan tehlikeye atıyor. Dahası, bu sorunların bilinçli olarak mı yaratıldığı, yoksa basit ihmallerin bir sonucu mu olduğu sorusu akıllarda. Eğer bu durum, aileleri özel okullara yöneltme stratejisinin bir parçasıysa, daha büyük bir sorunla karşı karşıyayız demektir. Zira özel okullara yöneliş, fırsat eşitsizliğini derinleştirirken, eğitimdeki adalet duygusunu da zedeliyor.
Hijyen Sorunu: Personel Eksikliği mi Zihniyet Sorunu mu?
Okullardaki hijyen sorunları, sadece temizlik personeli eksikliğiyle açıklanabilecek kadar basit değil. Devlet okullarında temizlik personelinin yetersizliği elbette bir problem; ancak bu problemin kökeninde, eğitimin sadece bir "hizmet" değil, çocukların gelişimlerinin her yönünü desteklemesi gereken bir yapı olarak görülmemesi yatıyor. Okul yönetimlerinin ve eğitim politikalarının hijyen gibi temel konulara gereken önemi vermemesi, sorunun kalıcı hale gelmesine neden oluyor.
Velilerin, çocuklarının eğitim gördüğü okullarda temizlik yapma noktasına gelmesi, kamu hizmetinin yerine getirilmediğinin açık bir göstergesidir. Temizlik ve hijyenin sağlanmadığı bir okul ortamı, sadece çocukların fiziksel sağlığını değil, aynı zamanda öğrenme süreçlerini ve psikolojik iyi oluşlarını da olumsuz etkiliyor.
Özel Okullara Yöneliş ve Eğitimde Eşitsizlik
Hepimiz çocuklarımızın temiz, güvenli ve çağdaş bir eğitim ortamında, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı bir şekilde yetişmesini isteriz. Ancak devlet okullarının en temel gereksinimleri dahi karşılayamadığı bir noktada, aileler mecburen özel okullara yöneliyor. Bu durum, toplumsal fırsat eşitliğine büyük bir zarar veriyor. Eğitim hakkının, maddi duruma göre bir ayrıcalık haline gelmesi, eşitlik ve adalet anlayışımızı derinden yaralıyor.
Özel okullara yönelen aileler, çocuklarının daha hijyenik ve güvenli bir ortamda eğitim almasını sağlarken, bu durum eğitimin yalnızca varlıklı ailelerin çocuklarına sunduğu bir ayrıcalık haline gelmesine yol açıyor. Eğitim, sadece ekonomik durumu iyi olan ailelerin çocuklarına değil, toplumun tüm kesimlerine eşit şekilde sunulmalıdır.
Geleceğe Güvenle Bakmak İçin Eğitimde Reform Şart
Çocuklarımızın modern, bilimsel ve hijyenik ortamlarda eğitim görmesi, yalnızca ailelerin değil, devletin de en büyük sorumluluğudur. Bu nedenle hijyen ve temizlik sorunlarının bir an önce çözülmesi, eğitim sistemine olan güvenin yeniden tesis edilmesi için bir adımdır. Eğitim, bir ülkenin geleceğidir; bu geleceğin temiz, sağlıklı ve güvenli temeller üzerine kurulması zorunludur.
Eğitimde reform yapılırken yalnızca müfredatın modernizasyonu veya bina yenilemeleri değil, aynı zamanda çocukların sağlıklı bir ortamda yetişebileceği fiziksel koşulların iyileştirilmesi de öncelikli olmalıdır. Hijyen standartlarının yükseltilmesi, eğitimin kalitesini artıracak ve öğrencilerin öğrenme süreçlerine doğrudan olumlu katkı sağlayacaktır.
Sonuç Olarak
Eğitim, bir toplumun ilerleyişinde en önemli güçtür. Ancak hijyen ve temel gereksinimlerin karşılanmadığı bir eğitim ortamı, çocuklarımızın fiziksel ve zihinsel gelişimlerini olumsuz etkiler. Okullardaki hijyen sorununun çözümü, yalnızca eğitim sisteminin değil, ülkenin geleceğine duyduğumuz güveni de güçlendirecektir. Eğitimde eşitlik, adalet ve hijyen sağlandığında, çocuklarımızın başarılı, sağlıklı ve güven dolu bireyler olarak yetişmelerinin önü açılacaktır.
18.09.2024
Sevim DALGIÇ GÜL
Ofis
Küçükbakkalköy Mah. Ozan Veysel Sok. No: 3/C Ataşehir / İstanbul